8 Ocak 2014 Çarşamba

Partide tanıştığım sarışın çıtırla

Geçen sene yılbaşından bir hafta önce sevgilimden ayrılmıştım. Canım çok sıkkındı, ne okula gidiyordum ne de dışarı çıkıyordum. Geride kalan yılların aksine bu yılbaşını evde geçirecektim. Yılbaşı günü yakın arkadaşlarımdan biri olan Kaan yanıma geldi. Oturduk, dertleştik. Mert sana böyle takılmak yakışmıyor, hadi çık şu evden, ayrıldıysan ayrıldın ne olacak sanki dedi. Pek keyfim yoktu ama yine de sözünü dinledim ve çıktık evden. Nereye gidiyoruz dedim, çıktığına değecek sen merak etme dedi ve arabayı sürmeye başladı. Yarım saat sonra bir villanın önünde durduk. Villa ne alaka oğlum dedim, girince  görürsün içeride ne olduğunu dedi. İçeri girdik, ortam tam anlamıyla yıkılıyordu. İçeride abartısız 50 kişi vardı ve bu ev partilerinin genelinin aksine kızlar ağırlıktaydı. Kaan beni ev sahibiyle tanıştırdıktan bir köşeye geçip içkilerimizi yudumlamaya başladık. Aynı anda etraftaki kızları süzüyor, uygun bir şeyler düşürmeye çalışıyorduk. Bir süre sonra benim radarıma sarışın ve güzel bir kız takıldı. Adını bilmiyordum ama kız 1.70 boylarında, sarışın ve minyon bir tipti.



 Yani en sevdiğim en kız tipi. Kaan’a bak bu kıza sakın asılma, bu benim dedim. O da bana gülerek keyfine bak kardeşim, sen kafanı dağıt yeter dedi. Biraz daha oturduktan sonra kızın yanına geçtim ve selam verdim. Adının Buse olduğunu öğrendim. Boğaziçi Üniversitesi’nde Felsefe okuyormuş. Partiye de bir arkadaşıyla birlikte gelmiş. Bana nerede okuduğumu sordu sonra. Klasik tanışma konuşmalarının ardından samimiyeti arttırmaya başladık. İçkiler içiliyor, saat ilerliyordu. Hatta yılbaşı geri sayımını bile yapıp 2013’e girmiştik. Buse’ye burası çok sıkıcı oldu bize gidelim mi dedim, neden olmasın dedi. Kaan’dan arabasının anahtarını aldım ve evden dışarı çıktık. Arabaya atladık ve eve geldik. Kapıyı açtım ve içeri girdik. Ardından Buse’yi belinden kavradım ve dış kapıya yapıştırdım. Buse’nin üzerinde siyah bir elbise vardı. Eteği miniydi. Bacaklarında çok seksi çoraplar vardı. Onu kapıya yapıştırdıktan sonra kalçalarını okşamaya başladım. İlk kez o an öpüşmeye başladık. Dudaklarını büyük bir iştahla öpüp yalıyordum. O da çoktan kendinden geçmişti çünkü ne kadar içtiğimizi ikimiz de hatırlamıyorduk. Kucağıma atladı ve bacaklarıyla belime sarıldı. Onu tekrar kapıya yapıştırdım ve öpmeye devam ettim. İkimizin de nefesi hızlanmıştı. Buse’yi kucakladığım gibi yatağıma götürdüm. Buse’yi yatağa attıktan sonra yanına geçtim. Dudaklarını emmeye yatakta da devam ettim. Bir yandan dudaklarını öpüyor diğer yandan ise küçük ama sert kalçalarını okşuyordum. Çok uzun süreli öpüşmemizin ardından artık gerçek partinin başlama zamanı gelmişti. Buse’nin tek parça elbisesini soydum ve onu sadece iç çamaşırlarıyla bıraktım. Kırmızı tanga ve siyah sütyen giymişti. Hafif bronzlaşmış beyaz teninde kırmızı ve siyahın uyumu mükemmel görünüyordu. O da boş durmadı ve üzerimdeki gömlekle pantolonumu çıkardı. Büyük bir ustalıkla sütyenini tek hamlede çıkardım ve tıpkı kalçaları gibi küçük ama sert olan göğüslerini emmeye başladım. Göğüslerinin uçlarını dişliyordum. Bu hareketimden çok zevk alıyordu ama bir o kadar da acıtıyordum canını. Göğüslerinden amına inmiştim. Amı biraz kıllıydı ama taptaze görünüyordu. Amını dilimle bir süre dövdükten sonra emmeye başladım. Performansımdan memnun olduğu bariz belli oluyordu. Dudaklarımla amında gezinirken inlemeyle karışık sesler çıkartıyordu. Çok geçmeden de boşalmaya başlamıştı. Amından akan zevk suları ağzımın içine gelmişti.
 Zevk sularını mideme indirdim ve artık hazır olduğunu hissettim. İyice sertleşmiş olan sikimi Buse’nin amına sürtmeye başladım. Hadi artık girsene içime diye yalvarmaya başlamıştı. İçine yavaşça girdim ve sertçe devam ettim. Giderek hızımı arttırıyor, hızlı ve sert bir biçimde pompalıyordum. Onun da inlemeleri çığlıklara dönüşmüştü artık. Amını sertçe sikmeye devam ettim ve çığlıklar atarak boşaldık. Buse, benden önce boşalmıştı ve aldığı zevkin etkisiyle bana harikasın erkeğim, mükemmeldin demeye başladı. Ona bu kadarı yetmiş gibi görünüyordu ama ben hızımı alamamıştım henüz. Buse’yi yatakta yan çevirdim ve göt deliğini zorlamaya başladım. Ufacık deliğine bir türlü giremiyordum ancak zorlamaya devam ediyordum. Sonunda sikimin baş kısmını sokmayı başarılmıştım. İttirmeye devam ettim ve yarısına kadar sokabildim. Yavaşça git gel yapmaya başladım. Her git gel yapışımda Buse inanılmaz çığlıklar atıyordu. Onun bu çığlıklarını duymak beni daha çok heyecanlandırıyor ve hızlandırıyordu. Bu pozisyonda git gellerime devam ettim ve bir posta da daracık göt deliğinin içerisine boşaldım. Artık ne onda hal kalmıştı ne de bende. Sarıldık ve uyumaya başladık. Sabah uyandığımda hayatımın en güzel sürprizlerinden biriyle karşılaştım. Sikimde bir ıslaklık hissediyordum ve Buse tahmin ettiğim şeyi yapıyordu.
 Buse, beni oral sex yaparak uyandırmak istemişti ve bu güzel yeni yıl sabahı hediyesine bayılmıştım. Sabah ereksiyonuyla patlamak üzere olan sikim, Buse’nin ağzının içine patlamıştı. Sabah kahvaltısı niyetine döllerim hepsini içmişti. Nasıldı, beğendin mi hediyeni dedi. Beklediğimden iyiydi dedim. Dün gece de sen beklediğimden iyiydin dedi. Güldüm, bu daha hiçbir şey, daha sana göstereceğim neler neler var dedim. Buse’yle güzel bir kahvaltı yaptık ve yatak arkadaşlığımıza bir süre daha devam ettik. Sonra her kız gibi o da sıkılıp gitti. Şimdi yine bir yılbaşı öncesindeyiz ve yalnızım. Bakalım bu yılbaşında nasıl sürprizlerle karşılaşacağım.